DENİZ DOĞAN/WORLD TÜRK
İran’da 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin “başörtüsü kurallarına uymadığı” gerekçesiyle gözaltına alındıktan sonra hayatını kaybetmesi Türkiye’de de büyük tepkiye ve protestolara neden oldu. Birçok Türk kadın hakları savunucusu saçlarını kesme anını videoya kaydederek sosyal medyada paylaştı. İzmir’de de düzenlenen protestolarla tepkiler çığ gibi yükseldi. Bir seste İzmir’de Avukatlık yapan ve İzmir Barosu Cumhuriyetçi Avukatlar Grubunun kadın adayı İlke Erol’dan geldi. Erol ekibiyle birlikte ortak bir basın açıklaması yaptı.
Avukat Erol, yaptığı açıklamanın ardından Mahsa Amini’nin öldürülmesine dikkat çekmek için saçını kesti.
İlke Erol’un açıklaması ise şu şekilde “Bugün burada kadın hakları kapsamında, insan hakları konusunda kararlılığımızı göstermek için bir aradayız. Sizlerin de bildiği gibi 22 yaşındaki Mahsa Amini, İran devlet rejimin örtünme kurallarına uymadığı gerekçesiyle göz altına alındıktan sonra hayatını kaybetti. Mahsa’ nın akıl ve vicdana sığmayan ölümü sonucunda İran kadınlarının özgürlük ve demokrasi talepleri doğrultusundaki mücadelesi, tüm dünyayı sardı. Biz de burada, İzmir’ de İran’ daki kadınların mücadelesine destek verdiğimizi, seslerine sesimizi eklediğimizi bildirmek istiyoruz. 21.yüzyılda kadınların nasıl giyineceğini, ne zaman gezeceğini, nasıl güleceğini, başını örtüp örtmeyeceğini devlet meselesi haline getirmek insan haklarına aykırıdır. Erkek egemen yönetimler kadını eşit birey gibi görmeyerek kadın üzerinde söz söyleme hakkını elinde tutmak istemekte ve bunun için din dahil her türlü aracı kullanmaktadır. İranlı kadınlar uzun yıllardır ne yapmaları ve nasıl yaşamaları gerektiğini söyleyen baskıcı bir rejim altında büyük acılar yaşamıştır. Onların onurlu mücadelesi tüm dünyadaki ezilen, sömürülen, ikinci sınıf vatandaş olarak görülen tüm kadınları temsil etmektedir. Biz Türk kadınları hiç şüphesiz Mustafa Kemal Atatürk’ ün devlet yönetiminde ve toplum hayatındaki devrimleri sayesinde çağımızın ötesinde haklar elde ettik. Din kisvesi altında bu hakları elimizden almaya ve bizi köleleştirmeye çalışanlara hiçbir zaman boyun eğmedik, eğmeyeceğiz. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün kurtuluş mücadelesi sonrasında karanlıktan ve kenara itilmişlikten kurtardığı Türk kadınları, Cumhuriyet’in kazanımlarıyla birlikte seçme, seçilme, hakkını batılı ülkelerden önce kazanmıştır. Laik hukukun simgesi Medeni Kanunumuzla birlikte yurttaş olarak önemli kazanımlara sahip olan ülkemiz kadınları bilimden sanata, spordan iş hayatına kadar birçok alanda yer almıştır ve almaya devam edecektir. İran kadınlarının saçlarını açarak ve keserek dile getirdikleri talepler evrenseldir. Bizler de onlara ve ezilen, şiddete maruz kalan, öldürülen, ikinci sınıf insan muamelesi gören tüm kadınlara yalnız olmadıklarını göstermek için İnsan Hakları Meydanında toplandık. Bilinmelidir ki; kadınlar özgür olmadıkça, eğitimde, bilimde, sanatta ve iş hayatında toplumlar ilerleyemez ve demokrat olamazlar. Bugüne kadar olduğu gibi şimdi ve bundan sonra da mücadelemize devam edeceğiz. Kadın hakları sorunu temel bir insan hakları sorunudur. Dünyadaki tüm kadınlar insanca ve eşit yaşama kavuşana kadar, el ele, omuz omuza, yan yana mücadeleye devam etmelidir.”dedi.