Dünyanın en iyi üç zeytinyağından birine sahip Ayvalık’ta, “20. Ayvalık Uluslararası Zeytin, Hasat ve Turizm Festivali” 16-19 Ekim tarihleri arasında “Turizmin Değeri, Zeytinyağının Başkenti Ayvalık’ta Buluşalım” sloganıyla gerçekleştirildi. Festival kapsamında konuşan Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Ali Uçar, Türkiye’nin zeytinyağı ihracatındaki en temel sorunun markasızlık ve plan eksikliği olduğunu vurguladı.

Uçar, “Sadece dökme ihracatı kısıtlayarak sonuç alamayız. Türkiye zeytin ağacının bereketini dünyaya sunmak istiyorsa, artık planlı bir ihracat modeliyle hareket etmeli” dedi.
“Ayvalık, zeytinyağının başkenti”
Zeytinyağı ihracatında ambalajlı satışların yalnızca yüzde 30 seviyesinde kaldığını hatırlatan Uçar, “Kalan yüzde 70’lik kısmı dökme şekilde satıyoruz. Bu tablo sürdürülebilir değil; katma değeri biz değil, bizden alan ülkeler kazanıyor. İspanya bizim yağımızı ambalajlayıp dünyaya sattı, en büyük hatamız buydu” dedi.

Uçar, ambalajlı ihracatı teşvik etmek için kota sisteminin uygulanması gerektiğini belirterek, “Bir firma 100 birim ihracat yapıyorsa bunun en az 20 birimi ambalajlı olmalı. Böylece markalı ürünlerin payı artar, ülke ekonomisine daha fazla katkı sağlanır” diye konuştu.
“Rekabet zorlaşıyor”
İspanya, Tunus ve Fas gibi ülkelerin düşük maliyetlerle üretim yaptığını ifade eden Ali Uçar, Türkiye’nin yüksek maliyetlerle rekabet etmekte zorlandığını dile getirdi.

“Geçen yılki ihracat yasağı yüzünden birçok kontrat iptal edildi, bu durum Türk zeytinyağına olan güveni zedeledi. Üreticiler, yüksek maliyet baskısı altında. Bir kilo zeytini toplamak 90 TL’ye mal olurken satış fiyatı 40 TL civarında. Üretici maliyetini karşılayamayınca yağını bekletiyor veya azar azar satıyor. Bu da hem fiyat istikrarını bozuyor hem de ihracatı daraltıyor” ifadelerini kullandı.
Daha fazla haber için ekonomi bölümünü ziyaret ediniz…
Farklı haberler için youtube, instagram, facebook, x sosyal medya hesaplarımızı takip ediniz…
