Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül’ün, parti genel merkezinde yaptığı haftalık basın değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül basın toplantısında sözlerine Gaziler gününe kutlayarak başladı.
Bugün 19 Eylül Gaziler günüdür diyen Sarıgül sözlerini şöyle sürdürdü.
“Can azizdir ama, candan aziz olan vatandır.
Toprakları vatan yapan da şehit ve gazilerdir.
Onlara olan borcumuzu asla ödeyemeyiz. Şehitlerimizin ailelerine ve gazilerimize sahip çıkmamız lazım.
Şehit ve gazi maaşlarını artırmamız lazım.
AFFET TÜRKİYE
Toplumsal barış affı için başlattığımız çalışmalara devam ediyoruz, af çıkana kadar da devam edeceğiz.
Biz af konusuna siyasi değil vicdani açıdan bakıyoruz.
Suçu toplum hazırlar, suçlu işler. Yaptığı hatadan ders çıkaran herkes ikinci bir şansı hak eder.
Onun için diyoruz ki: gelin; dargınlıkları, kırgınlıkları, geride bırakalım; birbirimizi affedelim.
Kin, öfke, haset yolunu değil, af ve bağışlama yolunu tercih edelim.
Buradan bir kez daha, Türkiye’min vicdanına sesleniyorum.
Affet Türkiye! diyorum.
VATANDAŞIN DERDİ GEÇİM, ANKARA’NIN DERDİ SEÇİM
Çok ciddi iç ve dış sorunlarımız var. Mutfaklarımızda ve sınırlarımızda beka sorunu yaşıyoruz.
Sekiz ay değil, sekiz saat dahi beklemeye tahammülümüz yok ama iktidar kendi sahasında top gezdiriyor. Seçim için uygun zamanı bekliyor.
Meclisteki muhalefet de seçimden sonra hallederiz modunda geziyor.
Vatandaşın derdi geçim, Ankara’nın derdi seçim…
Halkın sorunlarını bilen, halkın derdiyle dertlenen tek parti Türkiye Değişim Partisidir.
Türkiye Değişim Partisi bu millet ne istiyorsa onu isteyen, neye karşı çıkıyorsa onu söyleyen bir partidir.
Bizim gündemimizde “O ne dedi? Bu ne dedi? Kime dedi? Niye dedi?” Yok.
Bizim gündemimizde, işçinin, memurun, emeklinin, yetimin, sofrasına bir dilim daha fazla ekmek koyabilmek var.
Türkiye Değişim Partisi olarak, Türkiye’nin iç ve dış sorunlarını takip ediyoruz.
Liyakat sahibi, donanımlı kadrolarımız var.
Halkın gündemindeki konuları ve bize ulaşan bazı sorunları buradan dile getirmek istiyorum.
İNFAZ KORUMA MEMURLARI
Toplumsal barış affı çağrısı yapmak için gittiğim cezaevlerindeki infaz koruma memurlarının nasıl büyük bir özveriyle çalıştıklarına tanık oluyorum.
İnfaz koruma memurları çok zor bir görevi yerine getiriyorlar.
Mahkumların güvenliği, cezaevlerinin disiplin ve düzeni onlardan soruluyor.
Onların çalışma koşulları düzeltilirse cezaevlerinde huzur olur.
İnfaz koruma memurlarının “Emniyet hizmetleri” sınıfına dahil edilmesi lazım.
DEVLETİN EYT’LİLERE BORCU VAR
Türkiye Değişim Partisinin gündeminde EYT’liler hep oldu, bu sorun çözülene kadar da olacak. Bir hukuk devletinde kanunlar geriye yürümez.
EYT’liler, kanun geriye yürütülerek mağdur edilmişlerdir.
Devletin EYT’lilere borcu var. Bu sorunun artık çözülmesi ve bu insanların gasp edilen haklarının bir an önce verilmesi lazım.
POLİSLERİMİZE 50 BİN TL PEŞİN PROMOSYON
Emniyet mensupları, promosyon konusunda haksızlığa uğruyorlar.
Maaşlarını aldıkları kamu bankasının polislerimize 50 bin TL peşin promosyon ödemesi lazım.
Konuyu o kamu bankası yetkililerine bir kez daha duyuruyorum.
Emeklilerin promosyonları konusunda da bir güncelleme ve düzenleme yapılması gerekiyor.
SEÇİMLERİ BEKLEMEYİN
Buradan ülkeyi yönetenlere sesleniyorum. Seçimleri beklemeyin, gelin şunları yapalım.
• Sözleşmeli personeli kadroya alalım.
• Çiftçinin ve esnafın kredi faizlerini silelim.
• Kira stopajını kaldıralım.
• Çiftçiye ve esnafa ucuz elektrik ve akaryakıt verelim.
• Esnafa sicil affı çıkaralım.
• Askerlik yapanların SGK primlerini devletin ödemesini sağlayalım.
• 20 bin engelli ataması yapalım. Kamudaki engelli istihdam kotasını %6’ya çıkaralım.
• Engelli ve yaşlılık aylıklarını artıralım.
• Çekte hapis cezasını kaldıralım.
• Bir kereye mahsus ehliyet affı getirelim.
DAVASI TÜRKİYE OLANLAR SİYASET YAPMALI
Siyaset sorun çözmüyor, sorun üretiyor, uzlaşmıyor, çatışıyor, endişe gidermiyor, artırıyor. Çünkü siyaset halktan koptu.
Milletin verdiği vergilerle kendilerine konforlu parti merkezleri yaptılar.
Bingöl’ün Karlıova’sını, Edirne’nin İpsala’sını, Sinop’un Boyabat’ını, Mersin’in Anamur’unu unuttular.
Bizim bu siyasi anlayışı çöpe atmamız, bu düzeni değiştirmemiz lazım.
Siyaseti, kendi davasını güdenler değil, davası Türkiye olanlar yapmalı.
TDP’NİN DAVASI TÜRKİYE DAVASIDIR
Türkiye Değişim Partisinin davası, Türkiye davasıdır.
Türkiye Değişim Partisinin davası; nasırlı ellerin, alın teri dökenlerin davasıdır.
Türkiye Değişim Partisinin davası; tarlasına küstürülmüş çiftçinin, iş yapamayan esnafın davasıdır.
İSTEYENLER DEĞİL, ÇALIŞANLAR KAZANIR
Davası Türkiye olanlar, sabırlı, azimli ve kararlı olur.
Türkiye Değişim Partisi kadroları sabırlı, azimli ve kararlı kadrolardır.
En önemlisi de çalışkan kadrolardır.
Biz biliyoruz ki, isteyenler değil, çalışanlar kazanır.
Biz de çalışa çalışa kazanacağız.
Türkiye’yi varlığa, berekete, adalete ve huzura kavuşturacağız.