Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül ve ekibi, Malatya’da bir dizi etkinlik gerçekleştirdi.
Türkiye Değişim Partisi Malatya İl Başkanı Ali Karakuş’un Karşıladığı Genel Başkan Sarıgül ilk olarak Ayakkabıcılar Çarşı esnafı ile bir araya geldi.Cuma Namazını Yeni Camii’de kılan Sarıgül daha sonra Mısır Çarşısı esnafları ile de bir araya geldi.Esnafın sorunlarını dinleten Sarıgül TDP İl Binasının açılışını gerçekleştirdi.
Burada bir konuşma yapan Sarıgül şunları söyledi
HALKIN GÜNDEMİNİ VE DERDİNİ BİZ BİLİYORUZ
Türkiye Değişim Partisi’ni, yaklaşık 23 ay önce kurduk. Her gün çarşıda, pazarda, sokaktayız. Lobilerde, plazalarda, kulislerde değil halkın içinde siyaset yapıyoruz. Halkın gündemini ve derdini biliyoruz.
Sadece eleştirmiyor, çözüm önerilerimizi sunuyoruz. İyi olana iyi, doğruya, doğru diyor, yanlışlığın ve haksızlığın karşında duruyoruz.
İŞ VE AŞ SİYASETİ YAPIYORUZ
Bazı okumuş cahiller, siyaseti onlar gibi yapalım istiyorlar. TOGG’un açılışına katıldım diye bizi eleştiriyorlar. Biz oraya Ak Parti’yi değil, üretimi, yatırımı ve istihdamı desteklemek için gittik.
Biz iş ve aş siyaseti yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz. İş ve aş siyasetini bıraktığımız için, Malatya gibi bir şehirde, Türkiye gibi bir ülkede işsizlik var, yoksulluk var, geçim sıkıntısı var.
Fabrika açmazsan, besicine, kayısına sahip çıkmazsan, zengin toprakların, yoksul vatandaşı olur, gözünü dışarıdan gelecek borç paraya diker oturursun.
KAYISIYA BAKARSAN, KAYISI DA SANA BAKAR
Malatya demek, kayısı demektir.
Kayısıya bakarsan, kayısı da sana bakar.
Kayısı iş olur, aş olur, kayısı ev olur, ocak olur.
TARIMI HOR GÖREN YARINI ZOR GÖRÜR
Köprülere, otoyollara hazine garantisi verir, kayısı üreticisine, alım garantisi vermezsen, kayısıyı tanıtmazsan, kayısıyı pazarlamazsan, kayısı diyarı Malatya’da, işsizliği ve yoksulluğu önleyemezsin.
Urfa’da, pamuk üreten de şikâyetçi, Karadeniz’de fındık, çay üreten de şikâyetçi
Adıyaman’da tütün üreten de şikâyetçi.
Konya ovası kadar Hollanda’nın tarım ihracatı 118 milyar dolar. Bizim tarım ihracatımız 25 milyar dolar.
20 yıldır, ülkeyi yönetenler, tarımı hor gördüler. Biz diyoruz ki tarımı hor gören yarını zor görür.
DÜNYA TİCARETİNDEKİ PAYIMIZ YÜZDE 1
Malatya aynı zamanda, tekstil sanayinin merkezi. Hazır giyimde, kilogram başına ihracatımız 13 dolar civarında, İtalya’nın 40 dolar. Neden böyle?
Çünkü biz ürün satıyoruz, İtalya marka satıyor.
İhracatta rekorlar kırıyoruz diyorlar, dönüp arkamıza bakıyoruz, dünya ticaretindeki payımız %1’di, 30 yıl önce de %1’di, 20 yıl önce de %1’di. Neden böyle? Çünkü katma değerli ürün üretemiyoruz.
YAPMAMIZ GEREKEN, ÜRETMEK, ÜRETMEK, ÜRETMEKTİR
Evet, büyük sorunlarımız var ama imkânlarımız da var.
Umutsuz olmaya, enseyi karartmaya gerek yok. Türkiye kendine yeter.
Yapmamız gereken, üretmek, üretmek, üretmektir.
Yapmamız gereken, Türkiye’yi kendine yeter hale getirmektir.
KURTULUŞ, EKONOMİK MİLLİYETÇİLİKTE
Türkiye Değişim Partisi olarak, yapmamız gerekenlere ekonomik milliyetçilik diyoruz.
Ekonomik milliyetçilik, “önce Türkiye kazanacak” demektir.
Ekonomik milliyetçilik, yerli malı yurdun malı, herkes onu kullanmalı anlayışıdır.
Bizim az döviz harcamamız, çok döviz kazanmamız lazım. Bunu her alanda ve her sektörde uygulamamız lazım.
8+3 KURALINI 3+ 8 YAPACAĞIZ
Süper lig kulüpleri borç içinde yüzüyor. Ama aynı anda 8 yabancı futbolcu birden oynatabiliyorlar.
Biz bu 8+3 kuralını 3+ 8 yapacağız. İşte ekonomik milliyetçilik budur.
Elektrik üretimimizin yarısını doğalgazdan ve ithal kömürden sağlıyoruz.
Doğalgaza ve ithal kömüre neden bu kadar bağımlı kaldık?
Rüzgâr ve güneş enerjisine ağırlık verseydik bugün bu zamları yaşamazdık.
Ekonomik milliyetçilik, rüzgâr ve güneş enerjisine dönmek demektir.
TÜRKİYE’NİN PETROLÜ, KAYISIDIR
20 yıldır ülkeyi yönetenler, 120 milyar dolarlık tarım ithalatı yaptılar.
Bu paraları, Kanada çiftçisine, Amerika çiftçisine vermek yerine bizim çiftçimize verseydik, çiftçi de doyardı, Türkiye’yi de doyururdu.
Doğalgazı petrolü dışarıdan alıyoruz da buğdayı neden dışarıdan alıyoruz?
Rusya – Ukrayna savaşırken bile buğday üretiyor da biz niye üretemiyoruz?
Türkiye’nin petrolü yok diyorlar. Türkiye’nin petrolü, kayısıdır, çaydır, fındıktır, pamuktur, pancardır, tütündür. Değerini bilene bunlar petrolden kıymetlidir.
Biz bu ürünlerimizin değerini bileceğiz. İşte ekonomik milliyetçilik budur.
Türkiye Değişim Partisi olarak ekonomik milliyetçilik anlayışı ve 5T formülümüzle sorunları çözeceğiz.
Tarıma, turizme, teknolojiye, tekstil ve ticarete önem vereceğiz.
AK PARTİ GAZI KAÇMIŞ GAZOZA BENZEDİ
Ak Parti artık yoruldu, enerjisi kalmadı, gazı kaçmış gazoza benzedi.
Ak Parti’den artık hayır gelmez. Çürük tahta mıh tutmaz.
Ülkemizi içinde bulunduğu durumdan çıkaracak olan parti Türkiye Değişim Partisi’dir.
Buradan, halkıma sesleniyorum: Meyvesiz ağaçları boşa sallamayın, denenmişleri denemeyin.
Türkiye Değişim Partisi liyakatli, merhametli ve ehliyetli kadrolarıyla, iktidara hazır bir partidir.
DEMOKRASİ SOFRASI KURACAĞIZ
İş başına geleceğiz ve ülke sorunlarını biz çözeceğiz.
Ülkemizi hukukun üstünlüğü ve demokrasi içinde yöneteceğiz.
Bir demokrasi sofrası kuracağız. Bu sofrada hak olacak, hukuk olacak, özgürlük olacak, barış olacak. Zengin ve bereketli bir vatan sofrası kuracağız. Bu sofrada 84 kişinin değil, 84 milyonun karnı doyacak.
TDP, LİYAKAT VE ADALET DEMEKTİR
Türkiye Değişim Partisi devlette liyakat ve adalet demektir.
Türkiye Değişim Partisi tarlada, fabrikada üretim, kamuda dürüst yönetim demektir.
Türkiye Değişim Partisi demokrasiyi, insan haklarını, bireyin mutluluğunu, kültürlerin barış içerisinde yaşamasını savunan partidir.
Türkiye’yi varlığa, berekete, adalete ve huzura, kavuşturacak olan parti Türkiye Değişim Partisi’dir