PAÜ’de ‘Kudüs’te İmparatorluk Politikaları Kamusal Mekan ve Toplumsal Kimlik’ Adlı Çalıştay Düzenlendi
Onursal Başkanlığını PAÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kutluhan’ın, proje koordinatörlüğünü PAÜ İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi (İTBF) Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yasemin Avcı’nın, sponsorluklarını Denizli İl Müftülüğü, MÜSİAD Denizli Şubesi, Altınbaşak Tekstil ile Kudüs Üniversitesi Vakfı’nın yaptığı “Kudüs’te İmparatorluk Politikaları Kamusal Mekan ve Toplumsal Kimlik 1871-1948” adlı çalıştayın açılışı PAÜ Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz Kongre ve Kültür Merkezinde gerçekleştirildi.
Çalıştay öncesi PAÜ Merkez Kampüsü içinde protokol ve öğrencilerin katılımı ile ‘Kudüs ve Filistin’ adlı bir yürüyüş gerçekleştirildi. 18-19 Nisan tarihlerinde PAÜ Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz Kongre ve Kültür Merkezinde düzenlenecek olan ‘Kudüs’te İmparatorluk Politikaları Kamusal Mekan ve Toplumsal Kimlik 1871-1948’ adlı çalıştay saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı.
Açış konuşmaları ile devam eden çalıştayın açılış programı; İTBF Dekanı Prof. Dr. Yasemin Beyazıt, PAÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kutluhan, Kudüs Üniversitesi Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı M. Yasir Yanılmaz, İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi (IRCICA) Araştırma ve Yayınlar Başkanı Prof. Dr. Cengiz Tomar tarafından gerçekleştirildi.
İTBF Dekanı Prof. Dr. Beyazıt: “İnancımız her ne olursa olsun, hepimiz Kudüs’ün ve Filistin’in barış içinde var olması için çabalamalıyız.”
İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yasemin Beyazıt yaptığı konuşmada şunları ifade etti: “Kudüs sadece bir şehir değil, insanlığın ve üç dinin ortak mirasının bir parçasıdır. İnancımız her ne olursa olsun, hepimiz Kudüs’ün eşsiz ve nadide değerini takdir ederek bu kutsal şehrin ve Filistin’in barış içinde var olması için çabalamalıyız. Buradaki kutsal alanların ve kültürel mirasın tanınması ve korunması vazifemizdir. Çalıştayımız vesilesi ile bu yolda bir katre de olsa katkımız olursa, kendimizi sorumluluktan kaçmamış ve inisiyatif almış olarak değerlendireceğiz. TÜBİTAK 1001 Araştırma Projeleri Destekleme Programı Kapsamında yürüttüğü projesi ve doktora sürecinden itibaren Kudüs tarihine hayatını vakfeden, siz değerli akademisyen meslektaşlarımı bir araya getiren tarih bölümünün güzide öğretim üyesi Sayın Prof. Dr. Yasemin Avcı’ya ve proje ekibine; çalıştayımıza kıymetli desteklerinden ve ilgisinden ötürü sayın rektörümüz Prof. Dr. Ahmet Kutluhan’a ve Rektör Yardımcılarımıza, proje destekleriyle ilim camiasına can katan Tübitak kurumumuza; İslam Tarih, Sanat ve Kültürüne ve dahi Kudüse dair araştırmaların yürütülmesini destekleyen, yapılan çalışmaların yüksek standartlarda yayınlanmasını sağlayan İslam İşbirliği Teşkilatı’nın önde gelen birimi IRCICA’ya ve kurumu burada temsil eden Prof. Dr. Cengiz Tomar hocamıza; çalıştayımıza Osmanlı Kudüs’ünü yansıtan özel fotoğraf koleksiyonuyla destek veren Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreter Yardımcısı, Büyükelçi-Eski Kudüs Başkonsolosu Sayın Dr. Hüseyin Avni Bıçaklı’ya; Kudüs Üniversitesi Vakfı’nın Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Yasir Yanılmaz’a; Kudüs tarihi alanında önemli çalışmalara imza atan Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Rektör yardımcısı ve İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zekeriya Kurşun’a, Denizli İl Müftülüğümüze ve müftümüz sayın Abdullah Pamuklu’ya; Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneğine ve Başkanı Engin Boyacıya ve sabık başkan Mehmet Akgün’e, Altınbaşak Tekstilin kıymetli yöneticileri Sacid Atıcı ve Mehmet Çalışkan’a; İş İnsanı Halil Pekdemir’e ve çalıştayın düzenlenmesinde emeği geçen tüm fakülte mensuplarımıza, tarih bölümümüze ve davetimize icabet edip çalıştayımıza katılım gösteren tebliğ ve müzakereleriyle katkıda bulunacak olan değerli bilim insanlarına, idari personelimize ve siz değerli katılımcılara teşekkürleri bir borç bilirim. En derin hürmetlerimle katılımlarınız için sağ olun, var olun. Kudüs Medinetüs-Selam olsun. Kudüs Hz. İbrahimi başına taç yapacak, Hz. Ömer’in Ehl-i Kitaba müsamahasını ve hoş görüsünü benimseyecek, Selahiddin Eyyubi’nin inancını ve ısrarını gösterecek, Osmanlı Devletinin hayırhahlığını, vakarını ve adaletini gösterecek, yaşayacak ve gönüllerde hissettirecek nesillerini beklemektedir.”
Rektör Kutluhan: “Ne yazık ki adaleti ve güvenliği sağlaması beklenen merkezler bunları görmemek için ısrar etmekte, görenler ise ya susturulmakta ya da tehdit edilmektedir.”
Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan yaptığı konuşmada şunları kaydetti: “Bugünlerde maalesef çok üzücü ve yürek burkan görüntülere şahit olmaktayız. Gazze’de ve Filistin’de dünyanın gözleri önünde şehirler bombalanmakta, evler yıkılmakta, çocuklar ölmekte, insanlar açlığa mahkûm edilmekte, yardım etmek isteyenler ise engellenmekte ve her geçen gün bu vahşetlere yenileri eklenmektedir. Ne yazık ki adaleti ve güvenliği sağlaması beklenen merkezler bunları adaleti ve güvenliği sağlaması beklenen merkezler bunları görmemek için ısrar etmekte, görenler ise ya susturulmakta ya da tehdit edilmektedir. Üniversitemiz YÖK koordinasyonunda bugüne kadar Filistin ve Gazze üzerine 11 etkinlik yapmıştır bu etkinlikler tabii ki bir kabullenmeyişin vicdani bir yansımasıdır. İsrail’in soykırımının bir an önce sona erdirilmesi için bir dua niteliğindedir ancak yeterli değildir. İşte bugün açılışı için toplandığımız “Kudüs’te İmparatorluk Politikaları: Kamusal Mekan ve Toplumsal Kimlik Çalıştayı” bizlere konu hakkında alanın uzmanlarını dinleme fırsatı vermiştir. Böyle bir etkinlik için üniversitemize gelen kıymetli hocalarımıza ve misafirlerimize gönülden teşekkür ederim. Kendileri bilgilerini ve tecrübelerini bizlere aktaracaklar. Bugün genel-geçer bilgiler yerine daha derinlemesine, ayrıntılı malumat edineceğiz. Çünkü Kudüs ve Filistin hakkında doğru bilgi edinmeye her zamankinden daha fazla ihtiyacımız vardır. Günümüzde bilerek veya bilmeyerek yanlışlar doğrulara karışmış, yalanlar gerçeklerin önüne geçmiştir. Kıymetli hocalarımızın bugün aramızda oluşu ve yapacak oldukları sunumların bu sebeple çok önemli olduğunu düşünüyorum. Kendilerine katılımları için tekrar teşekkür ediyor çalıştayın verimli bir şekilde geçmesini temenni ediyorum.”
Kudüs Üniversitesi Vakfı Başkanı Yanılmaz: “Kudüs’ün fikir kalesi olan üniversitemize verdiğimiz destek tarihin kara sayfalarında yer alacak şekilde bölge halkımızın maruz kaldığı her türlü tahkir ve tecavüzü bertaraf edecek söylemleri geliştirmektir.”
Kudüs Üniversitesi Vakfı Başkanı M. Yasir Yanılmaz yaptığı konuşmada şunları belirtti: “Vakfımızın temel hedefi Kudüs’ün fikir kalesi olan üniversitemize verdiğimiz destek tarihin kara sayfalarında yer alacak şekilde bölge halkımızın maruz kaldığı her türlü tahkir ve tecavüzü bertaraf edecek söylemleri geliştirmektir. Kudüs Üniversitesi Vakfı olarak bu uğurda üniversitemizin bir üniversiteden daha fazlası vizyonunu gerçekleştirebilmek için ihtiyacımız olan ilim ve bilgiye gereken önemi vererek bir çocuk gibi üzerine titrediğimiz Mescid-i Aksa’nın bize verdiği hassasiyetle hareket edip üniversitemizi kıyamete kadar var olması için var gücümüzle gece gündüz çalışıyoruz, çalışmaya devam edeceğiz. Sözlerimin sonunda ‘Yürü kardeşim ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin’ diyor Kudüs’te İmparatorluk Politikaları adlı çalıştayımızın hayat bulmasında yoğun gayretleri bulunan Pamukkale Üniversitesi öğretim üyesi ve aynı zamanda Kudüs Üniversitesi Vakfı Eğitim Komisyonu uhdesindeki gerçekleştirdiğimiz ‘Uluslararası Kudüs Sertifika Projesi’ Koordinatörü olan çok kıymetli Prof. Dr. Yasemin Avcı hocamıza kendi şahsımda bu özel programda emeği geçen herkese teşekkür ediyor çalıştayın hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.”
IRCICA Arş. ve Yayınlar Bşk. Tomar: “Dünyanın her yerinde Kudüs-Filistin bilincinin oluşması için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz.”
İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi (IRCICA) Araştırma ve Yayınlar Başkanı Prof. Dr. Cengiz Tomar yaptığı konumada şunları kaydetti: “Hem Türkiye’den hem dünyadan hem İslam dünyasından bütün Filistin çalışanları birbiriyle tanıştırıyoruz ve ortak çalışmalar, projeler yapmalarını sağlıyoruz. Bugün burada açtığımız serginin pek çok fazlasını dünyanın her tarafında hem Avrupa’da hem Amerika’da hem Arap dünyasında, İslam dünyasında açarak Kudüs-Filistin bilincinin oluşması için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Ben öncelikle misafirperverlik için çok teşekkür ediyorum, Denizli’ye ilk defa geliyorum. Üniversitemize, Sayın Rektörümüze, Yasemin Hocamıza ve çalışanlara. İnşallah burada yapılan çalışmalar tıpkı 11’inci yüzyıldaki gibi 12’nci yüzyıldaki tezahürü Kudüs literatüründeki gibi Kudüs’ün kısa zamanda nusrete ve hürriyet ermesine vesile olur. Bu vesile Gazze’deki kardeşlerimize en kısa zamanda nusret diliyorum.”
Açış konuşmalarının ardından çalıştay, Ekonomik İş Birliği Teşkilatı Genel Sekter Yardımcısı, Büyükelçi-Kudüs Eski Başkonsolos’u Dr. Hüseyin Avni Bıçaklı’nın gerçekleştirdiği açış konferansı ile devam etti. Konferansın ilk bölümünde Kudüs’te yaşadığı dönemlerideki anılarından bahseden Büyükelçi Bıçaklı, konferansın ikinci kısmında ise Osmanlı Dönemi Filistin ve Kudüs fotoğraflarından oluşan sergideki eserler hakkında çeşitli bilgiler verdi.
Büyükelçi Bıçaklı: “İsrail devleti ve İsrail insanı gözünde Türkiye Ortadoğu’nun, bölgenin en büyük ve en güçlü Müslüman ülkesidir.”
Büyükelçi Bıçaklı konuşmasını: “Filistin’de ve İsrail’de Türklere ve Türk devletine bakış konusunda birkaç anımı paylaşmak isterim. İsrail devleti ve İsrail insanı gözünde Türkiye Ortadoğu’nun, bölgenin en büyük ve en güçlü Müslüman ülkesidir. Her şeyden önce de İsrail’i 1948 yılında İsrail devleti ilan edildiğinde ilk tanıyan Müslüman ülkedir. Bu noktada Türkiye İsrail devletine büyük bir kalkan sağlamıştı. Onların uluslararası tanınırlığına katkı sağlamıştı. Bundan dolayı da Türkiye’den gelen resmi heyetlerimize İsrailli resmi şahsiyetlerin konuşmaların en başında ifade etmek gibi Türkiye’ye yönelik bir çeşit teşekkür ifadesi, bizi tanıdınız, bizi rahatlattınız anlamında. Bu yüzden İsrail insanı da sokaklarda, biz orada Türkiye’nin diplomatı olarak ‘paşa’ muamelesi görüyorduk adeta ve hatta ‘paşa’ diye hitap ederler. İsraille o dönemde ve hala da mevcut olan bir grup var Türkiye’li Yahudiler grubu. İstanbul, İzmir, Edirne, Bursa ve Anadolu’nun değişik yerlerinden İsrail’e göç etmiş veya hem İsrail’de hem de Türkiye’de yaşayan, hem İsrail vatandaşı olan hem Türk vatandaşı olan bir grup vardır. Onlar Türkiye’deki kültürlerini devam ettirirler, bir İsrailli bir Yahudi gibi yaşarken orada. Aynı zamanda Türkiye’de de kendi kültürlerini devam ettirirler. Biz Yahudiyiz, İsrail vatandaşıyız ama biz Türk’üz derler. Bu anlamda da dernek toplantılarında da Türk müziklerini dinlerler, Türk yemekleri yaparlar. İsrail’de çok sayoda Türk restorantları vardır. Bu restorantlara Türkiye’den sanatçı getirirler. Bizleri de bu vesile ile Büyükelçimiz diyerek davet ederlerdi. Masalarımıza Türk-İsrail bayrakları konulurdu. Zaman zaman bu yemeklere İsrail’in resmi şahsiyetleri de dahil olurdu. O yemeklerde mesela biz, Türk Hava Yolları tarafından Tel-Aviv-İstanbul direkt seferlerin düzenlenmesi sürecini başlatmıştık. İbrahim Tatlıses’i orada tanıdım. Bergen, Kibariye, Ferdi Özbeğen, Ferdi Tayfur, Linet, Bülent Ersoy gibi sanatçılarımızla da bu organizasyonlara davet edilmemiz neticesinde tanışmıştım. Fotoğraf sergileri nasıl oluştu? Bu konuda da ilk Tel-Aviv’e gittiğimde 1986 yılında Kudüs’e de sık sık gelirdim Tel-Aviv’den, oradaki Türk kökenli Filistinlilerden ekipler kurmuştum. Ayrıca da tanınmış Filistinli ailelerle de bağlantı kurmuştum, evlerine misafir olmuştum eşimle beraber. O vesileyle arada bir dostluk-kardeşlik ilişkileri kurulmuştu. Onlara sorardım sizin atalarınız yok mu Kudüs ve Filistinle ilgili Osmanlı döneminden kalan fotoğraflar diye? Onlar da var tabi derlerdi bana. 9 Aralık 1917’de çekilmiş fotoğrafları verdiler. Kuruluşların arşivlerinden fotoğraflar, Filistin Devlet Arşiv’inden fotoğraflar, kütüphanelerden, ailelerden topladığımız derlediğimiz fotoğraflar oldu. O sergilerden sonra da fotoğraflar toplamaya devam ettik. İki bin yüz kadar fotoğraf biriktirdik. Kudüs fotoğrafçılığı önemlidir. Literatüre de geçmiştir. Yasemin Hocam çok iyi bilirler. 1860’larla birlikte Kudüs’e ilk fotoğraf makineleri geliyor ve fotoğraflar çekiyorlar. O dönemde Batılı fotoğrafçılar, Fransız, İtalyan, Amerikalı fotoğrafçıların çektiği on beş bin civarında var. Ayrıca, fotoğrafçı esnafın çektiği aile fotoğrafları var. Onları da bulduk. Bugünkü sergimizde doksan yüz civarında fotoğrafımız olacak. Fotoğrafları rastgele seçtik. Belirli bir temamız yoktu. Bin sekiz yüz fotoğraf arasından seçmekte zorlandığımız için Ankara Milli Kütüphane’de geçtiğimiz Aralık ayında kırkıncı sergimizi açtık. Bugün buarada kırk birincisini açacağız. Ben bu vesile ile Sayın Rektörümüz olmak üzere, Sayın Dekanımıza, ayrıca proje yürütücüsü Yasemin Hocama teşekkürlerimi arz ediyorum.” şeklinde tamamladı.
Konferansın sonunda katılım ve katkılarından dolayı; Dr. Hüseyin Avni Bıçaklı’ya, IRCICA Araştırma ve Yayınlar Başkanı Prof. Dr. Cengiz Tomar’a, Kudüs Üniversitesi Vakfı Başkanı M. Yasir Yanılmaz’a, Çalıştayın sponsor kurumlarının yöneticileri; Denizli İl Müftüsü Abdullah Pamuklu’ya, MÜSİAD Denizli Şubesi Başkanı Engin Boyacı ve Altınbaşak Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Çalışkan’a hediyelerini Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan takdim ederken, Çalıştay Koordinatörü ve Proje Yürütücüsü PAÜ İTBF Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yasemin Avcı’ya ise katkı ve çalışmalarından dolayı hediyelerini Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Necip Atar takdim etti.
Açış konferansının sona ermesi ile program, Ekonomik İş Birliği Teşkilatı Genel Sekter Yardımcısı, Büyükelçi-Kudüs Eski Başkonsolos’u Dr. Hüseyin Avni Bıçaklı’nın kişisel koleksiyonundan oluşan Osmanlı Dönemi Filistin ve Kudüs Fotoğrafları Sergisi ile IRCICA’nın fotoğraf koleksiyonundan derlenen Osmanlı Dönemi Filistin ve Kudüs Fotoğrafları Sergisi’nin açılışları gerçekleştirildi.
İki gün boyunca sürecek olan çalıştay programına https://www.pau.edu.tr/ilahiyat/tr/haber/kuduste-imparatorluk-politikalari-uzerine-calistay linki üzerinden ulaşabilirsiniz.
Add a comment