Yıkıcı etkisi ile her sorumlu kuruma ders olan Kahramanmaraş ve Hatay depreminden sonra, üniversiteler yeni araştırmalar için kolları sıvadı. Bu üniversitelerden biride Manisa Celal Bayar Üniversitesi. MCBÜ kendi bünyesinde Yapı ve Deprem Mühendisliği laboratuvarı kurdu. MCBÜ İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı ve Teknokent Genel Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Ali Demir’in başını çektiği, ayrıca İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyelerinin de üzerinde çalıştığı deprem laboratuvarında; mevcut binaların analiz çalışmaları yapılıyor, güçlendirme çalışmalarının binalar boşaltılmadan ve yerinde yapılabilmesi amacıyla yeni projeler yürütülüyor. Laboratuvarda araştırması yapılan projeler için yetkili kurumlarla işbirliği yapacakları bilgisini veren Rektör Ahmet Ataç, MCBÜ MCBÜ İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı ve Teknokent Genel Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Ali Demir, Rektör yardımcıları Prof. Dr. Mustafa Kazaz, Prof. Dr. Ramazan Gökbunar, Prof. Dr. Kıvanç Günhan, Rektör Danışmanı Doç. Dr. Fehmi Bardak, Rektör Danışmanı Nihat Akyol, Genel Sekreter Vekili Doç. Dr. Bora Canbula, Prof. Dr. Asena Gülova, Hafsa Sultan Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. İsmet Topçu, Başhekim yardımcıları Prof. Dr. Cüneyt Balcıoğlu, Prof. Dr. Oktay Üçer, Hastane Başmüdürü Dr. Öğretim Üyesi Muhammed Altınışık, Prof. Dr. Özge Yılmaz, Mühendislik Fakültesi Dekanı ve Teknokent Genel Müdürü Prof. Dr. Ahmet Türk, öğretim üyeleri ile Yapı ve Deprem Mühendisliği laboratuvarını gazetecilere tanıttı. Rektör Prof. Dr. Ahmet Ataç ve Prof. Dr. Ali Demir laboratuvarda yapılan çalışmalarla ilgili gazetecileri bilgilendirdi.
PROJE İLE BİNALAR OLDUĞU YERDE VE BOŞALTILMADAN GÜÇLENDİRİLEBİLECEK
Depremden çıkarmaları gereken tüm dersleri çıkardıklarını anlatan Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Ataç, “ Deprem olmadan önce gerekli tedbirler alınabilir. Bizde alınabilecek tedbirler üzerine geniş kapsamlı araştırmalar yaptık. Ve bu laboratuvarı kurduk. Mevcut binalar boşaltılmadan güçlendirmeyi sağlayabilecek bir teknolojiyi ürettik. Manisa, deprem riski yüksek bir bölge. Manisa’da binaların depreme dayanıklılığını tespit ediyoruz. Şu anda 3-4 mahallede çalışmalar tamamlandı. Binalar boşaltılmadan dönüşüm de gündemde olacak. Binalar boşaltılmadan yapılacak bir çalışma binanın yıkılıp yeniden yapılmasından daha az bir maliyet oluşturulacak. Şu an Türkiye genelinde benzerleri yapılıyor ama bizim sistemimiz maliyet açısından daha düşük” dedi.
TÜBİTAK PROJESİYLE GELİŞTİRDİKLERİ BİR SÖNÜMLEYİCİ CİHAZ YAPTILAR
Depremde binaların yıkılmasını engellemeyi sağlayan bir cihaz yaptıkları bilgisini veren ve laboratuvarda yapılan çalışmaları anlatan Prof. Dr. Ali Demir ise, “Depremi önleyemeyiz ama yıkıcı ve ölümcül etkilerini; azaltabilir, söndürebilir veya çok çalışırsak yok edebiliriz. Bilim ve teknoloji artık her türlü doğal afetin yıkıcı ve ölümcül etkilerine çare olabiliyor. Geliştirdiğimiz bu Laboratuvarda deprem yüklerinin simüle edilmesini gerçekleştiriyoruz. Yüksek katlı binalarda depremle birlikte gelecek yükleri tespit ediyoruz. Binaları boşaltmadan güçlendirme yapabiliyoruz. Binaları güçlendirirken perde duvarlar kullanırız. Binayı hiç boşaltmadan daha basit, hızlı şekilde bayan binada yemeğini yaparken dışarıda güçlendirme çalışması yapabiliriz. Depremde yıkılmasını engellemeyi sağlayan bir cihaz. Bu laboratuvarda pek çok yöntem geliştirdik. TÜBİTAK projesiyle geliştirdiğimiz bu sönümleyici cihaz ile mevcut binaları boşaltmadan bunu binanın herhangi bir noktasına yerleştirip binanın deprem esnasında ayakta kalmasını sağlıyor. Bu da bizim üniversitemizde geliştirildi. Oluşan şiddete karşı binaya yük bindirmeden bu sönümleyici cihaz ile binanın yıkılmaması, yıkılacaksa bile binanın çok az hasar almasını sağlayan bir sistem bu. Üstelik taşınabilir, istediğini z yere götürebilirsiniz. Bunun Türkiye’de başka örneği yok.” Dedi.
“GEREKLİ KURUM VE KURULUŞLARLA İŞBİRLİĞİ PROTOKOLLERİ YAPACAĞIZ”
Ali Demir; “Bu cihazı kendi laboratuvarımızda biz geliştirdik ve faydalı bir iş yaptık. Cihazın geliştirilmesi tamamlandı, şu anda yapıda kullanılması noktasında çalışmalar yürütüyoruz. Projenin uygulanabilmesi için gerekli kurum ve kuruluşlarla işbirliği protokolleri yapacağız. Deprem gerçeği ile yaşamayı öğrenmek yetmiyor. Bilimi halkın hizmetine sunmak gerekiyor. Bizde bu sorumluluğu üstelenip, üzerimize düşeni yapmaya çalışıyoruz.” ifadelerine yer verdi.