Hüseyin ZORKUN /
AK Parti Hatay İl Başkanı Mustafa Erdoğan yazılı bir açıklamada bulundu.
Açıklama şöyle;
“31 Mart Pazar günü yapılan seçimlerde Adayımız Sayın Mehmet Öntürk’ün seçimi kazandığı kesinleşmiştir. Bunun için Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mehmet Öntürk’e mazbatasının verilmesi için bugün İl Seçim Kuruluna başvurumuzu yapıyoruz.
Ayrıca Hatay Büyükşehir Belediyesi yerleşkelerinden -daha sonra yapılacak incelemelerde ortaya çıkacak suçların delillerini karartmak için- bazı eşyaların, evrakların, dosyaların, bilgisayarların çalındığı, nakledildiği, içerikleriyle oynandığına ilişkin tarafımıza ulaşan bilgi, belge, fotoğraf vb dokümanları da içeren suç duyurumuzu bugün Hatay Cumhuriyet Başsavcılığına yapıyoruz.
Genel başkanları ve adayları başta olmak üzere kaybettikleri seçimi hazmedemeyenlerin, kamuoyunu ve adli makamları yalan yanlış basın açıklamaları ve itirazlarla oyalayıp, asıl amaçlarının belediyede yıllardır süren hırsızlıkların, usulsüzlüklerin ve yolsuzlukların üzerini örtmek için zaman kazanmak olduğu ortaya çıkmıştır.
Hemşerilerimiz müsterih olsunlar. Tek bir kuruş hırsızlığa ve yolsuzluğa müsaade etmeyeceğiz. Belediyede kurulu görgüsüz ve hunhar aile/kardeş/eş saltanatını bitireceğiz.
Hatay Büyükşehir Belediyesi’nde hizmete başladığımız gün ilk yapacağımız iş, belediyenin ve bağlı iştiraklerinin tüm iş ve işlemlerinin en detaylı şekilde Sayıştay denetimini talep etmek, tespit edilen her kuruş yolsuzluğun da adli makamlar önünde hesabını sormak olacaktır.
Hemşerilerimiz koparılan yaygaraların sebeplerini çok iyi bilmektedirler. İl başkanları “adayları kazanamazsa istifa edeceğini” söylediğini kamuoyuna unutturmak için, bazı Milletvekilleri de seçimi kaybeden belediye başkanıyla ikili ilişkileri dolayısıyla mecbur oldukları için diyet ödemektedirler.
Ne yaparlarsa yapsınlar kazanan tüm Hatay halkıdır, kazanan demokrasidir, kazanan Mehmet Öntürk’tür.
Bizlere oy veren, vermeyen tüm kardeşlerimizin hukuku bize emanettir.
Kimsenin sandıktan çıkan irademizi çalmasına da belediyenin mallarını çalmasına da vaktimizi çalmasına da müsaade etmeyeceğiz.”
