Reklam Bölümü
WTHA

Bültenimize abone olun, Gündemden haberdar olun!

Abone olduğunuzda WorldTürk'ün Kullanıcı Sözleşmesini kabul etmiş olursunuz.
Reklam Ver

CHP Bursa İl Başkanı: Baskı Altında Çalışıyorlar

Cumhuriyet Halk Partisi Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününü kutladı. İl Başkanı Nihat Yeşiltaş gazetecilerin zor şartlarda ve baskı altından çalıştıklarını ifade etti. Cumhuriyet Halk Partisi Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününü kutladı. İl Başkanı Nihat Yeşiltaş gazetecilerin zor şartlarda ve baskı altından çalıştıklarını ifade etti.

Cumhuriyet Halk Partisi Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününü kutladı. İl Başkanı Nihat Yeşiltaş gazetecilerin zor şartlarda ve baskı altından çalıştıklarını ifade etti.

Cumhuriyet Halk Partisi Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününü kutladı. İl Başkanı Nihat Yeşiltaş gazetecilerin zor şartlarda ve baskı altından çalıştıklarını ifade etti.

Cumhuriyet Halk Partisi Bursa İl Başkanlığı…
BASIN BÜLTENİ

Cumhuriyet Halk Partisi Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Yeşiltaş, “AKP’nin gazeteciliği baskı altında tutarak kontrol altına alarak toplumu susturmayı amaçlayan bu otoriter yönetim anlayışı, tarihe bir utanç vesikası olarak geçecektir” dedi.

WorldTurk Reklam

CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü” nedeniyle açıklama yaptı. Yeşiltaş açıklamasında AKP iktidarı boyunca gazetecilerin birçok haklarının geri alındığına, çalışma koşullarının zorlaştırıldığına, baskı politikaları sonucu gazetecilerin sindirilmeye çalışıldığına dikkat çekerek şunları kaydetti:

10 Ocak, gazetecilerin hak arayışıyla kazandıkları zaferin simgesi haline gelmiş, ancak yıllar içinde bu zafer, kutlamadan çok bir mücadele gününe dönüştü. 1961 yılında sendikal dayanışma ve örgütlenme ruhuyla kazanılan haklar, gazetecilerin patronlara karşı verdiği mücadeleyi temsil ederken, sonraki yıllarda antidemokratik uygulamalar, darbe rejimleri ve neoliberal politikalarla bu ruhun büyük ölçüde yıpratıldığı açıkça görülüyor.

Bugün gazeteciler, yalnızca ekonomik ve sosyal haklarının gasp edilmesiyle değil, aynı zamanda basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü ve editoryal bağımsızlık gibi mesleğin özüne yönelik sistematik saldırılarla mücadele etmek zorunda kalıyor. İşsizlik oranlarında gazetecilik mezunları en üst sıralarda yer alırken, medya sektörü belirli sermaye gruplarının kontrolüne geçerek daraldı, kayıt dışı çalışma ve düşük ücret politikaları yaygınlaştı. Bu durum, gazetecilik mesleğini her geçen gün daha da zorlaştırıyor.

“DÜŞÜNCE VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ BÜYÜK BASKI ALTINDA”

Demokrasinin temel taşlarından biri olan düşünce ve ifade özgürlüğü ise günümüz Türkiye’sinde büyük bir baskı altında. Halkın doğru haber alma hakkını koruması gereken özgür basın, mevcut iktidarın elinde adeta susturuldu, medya üzerindeki denetim araçları sistematik bir sopa haline getirildi. AKP iktidarı, basını kontrol altına almak için İletişim Başkanlığı, RTÜK ve Basın İlan Kurumu gibi araçları kullanarak özgür medya organlarını susturmakta, bağımsız gazetecilik yapanları ise hedef gösteriyor. Bu yöntemlerle yetinilmediğinde yargı devreye sokulmakta, gazeteciler gözaltına alınmakta, tutuklanmakta ya da ev hapsi cezasına çarptırılarak sindirilmeye çalışılıyor.

“GAZETECİLİK MÜCADELE BİÇİMİ HALİNE GELDİ”

Sosyal medya platformları ve bağımsız haber üreticileri de bu baskılardan etkileniyor. Eleştirel haberlere içerik engelleme ve gazetecilere yönelik gözaltılar, halkın haber alma hakkını yok etmeye yönelik adımlar olarak ortaya çıkıyor. Bugün Türkiye’de gazetecilik yapmak, yalnızca bir meslek değil, aynı zamanda bir mücadele biçimi haline geldi. Gerçekleri yazmak, kamuoyunu bilgilendirmek ve halkın vicdanı olmak isteyen gazeteciler, baskılar altında “ateşten gömlek” giymeye zorlanıyor.

“GAZETECİLİĞİ SAVUNMANIN YOLU BİRLİK, MÜCADELE VE DAYANIŞMADAN GEÇİYOR”

1961’de elde edilen kazanımların ışığında, bugün gazeteciliği savunmanın yolu birlik, mücadele ve dayanışmadan geçiyor. AKP’nin gazeteciliği baskı altında tutarak kontrol altına alarak toplumu susturmayı amaçlayan bu otoriter yönetim anlayışı, tarihe bir utanç vesikası olarak geçecektir. Gazeteciliğin suç olmadığı, özgür basının toplumu aydınlattığı bir Türkiye’ye olan inancımızla; gerçekleri yazmaktan asla vazgeçmeyen tüm basın emekçilerini selamlıyorum.

Add a comment

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bültenimize abone olun, Gündemden haberdar olun!

Abone olduğunuzda WorldTürk'ün Kullanıcı Sözleşmesini kabul etmiş olursunuz.
WorldTurk Reklam