Manisa’da bu yıl 4. Kez ‘Kırıntı Madencilik’ etkinliği düzenlendi. Etkinliğe 8 ilden 60 altın avcısı katıldı. İki gün devam eden etkinlikte toplam 20 gram altın bulundu.
Aylardır beklenen sağanak yağışlar geçtiğimiz hafta etkili oldu. Manisa’da altın avcıları, bu yıl 4. Kez bir araya gelerek sel sularıyla dolan dere yataklarında iki gün boyunca altın aradı. Geceyi çadırda geçiren kırıntı madenciler, soğuk havaya rağmen suya girip savaklarla selin getirdiği çamuru eldi. İki günde yaklaşık 20 gram altın bulundu. Organizasyon sorumlusu İbrahim Irgatçı, Manisa’da bu yıl 4. Kez ‘Kırıntı Madencilik’ etkinliğine 8 ilden 60 altın avcısı katıldığını söyledi.
Bu yıl 4. Sü yapıldı
Sel sularının çamur taşıdığı derelerde soğuk havaya rağmen yıllardır altın aradıkları 4 yıldan bu yana da Türkiye’nin farklı illerinden gelen misafirlerle ‘Kırıntı Madencilik’ etkinliği düzenleyerek dere yataklarından altın aradıklarını anlatan İbrahim Irgatçı, “Yağmurlardan sonra, bu yıl 4. Kez ‘Kırıntı madencilik’ etkinliğimizi gerçekleştirdik. Bu yıl ki etkinliğimize 8 farklı şehirden 60 altın arayıcısı katıldı. İki gün devam eden etkinliğimizde altın avcıları dere yatağının kenarına kurdukları çadırda geceyi geçirdi. İki gün boyunca güneşin doğuşundan batışına kadar dere yatağında altın aradık. Yaklaşık 20 gram ağırlığında altın yakalamayı başardık. Çalıştığımız bölgeye göre bazen 22, bazen de 21 ayar altın parçaları denk geliyor. Gerçekten çok verimli, eğlenceli bir etkinlik oldu. Gelecek yılda etkinliğimiz devam edecek. Topladığımız altınları ay sonu İzmir Sarraflar Çarşısı’ndaki ayar evlerinde eritmesini sağladıktan sonra ayarını belirleyip hurda fiyatından satacağız.” dedi.
Altın aramak için yatırım gerekmiyor
Hobi amaçlı dere yataklarında altın aramak için çok büyük ve pahalı malzemelere ihtiyaç olmadığını belirten Irgatçı, savağı kendilerinin yaptığını, kürek, çapa, elek, çizme, pan gibi maliyeti çok az olan aletlerin kullanıldığını söyledi. Irgatçı, “Yağmurun ardından oluşan alüvyona kapılan maden, kıvrımlara kadar gelip birikiyor. Birikmiş olan altını biz bulup değerlendiriyoruz. Yaptığımız işin adına da ‘kırıntı madencilik’ deniliyor. Eleyip sınıflandırdığımız kumu, savak dediğimiz metal düzeneğin yardımıyla suyun ayrıştırma gücünü de kullanarak daha konsantre hale getiriyoruz. Örneğin 50 kilogram kumu, 2 kiloya kadar düşürerek fanın içinde sağım yapıp altını ayrıştırabiliyoruz. Su altının dışındaki hafif malzemeyi alıp götürerek işimizi kolaylaştırıyor. Bulduğumuz altınları cam bir saklama kabında muhafaza ediyoruz. En son yapılan bir ayrıştırma işleminin ardından bulduğumuz altınlar satışa hazır hale geliyor. Bu yıl ki etkinliğimizden bizler ve misafirlerimiz büyük keyif aldık. Gelecek yıl daha kalabalık bir şekilde etkinliğimize devam edeceğiz” diye konuştu.