Tarih, sadece kitaplarda yazan bir geçmiş değildir; yaşayan, hissedilen ve geleceğe ışık tutan bir mirastır. Dün Gebze’de düzenlenen Ardahan’ın 104. kurtuluş yıldönümü etkinliği de tam olarak bunu kanıtladı. Ardahan Vakfı’nın öncülüğünde gerçekleştirilen bu anlamlı gece, vatan sevgisinin, tarihi sorumluluğun ve toplumsal duyarlılığın en güzel örneklerinden biri oldu.
Üst düzey bürokratlar, milletvekilleri, vali, kaymakam, belediye başkanları ve iş insanlarının katılımıyla gerçekleşen gece, yalnızca bir anma etkinliği değil, aynı zamanda Ardahan’ın tarih boyunca üstlendiği stratejik rolün ve bu topraklar uğruna verilen mücadelenin de güçlü bir hatırlatıcısıydı.

Tarih Şuuruyla Bir Araya Gelmek
Hava muhalefeti nedeniyle üç kez iptal edilen uçak biletimi son anda alarak ve bir süre önce geçirdiğim trafik kazası sonucu kolum alçıda olmasına rağmen bu önemli gecede bulunmayı bir görev bildim. Çünkü Ardahan’ın kurtuluşu sadece bir ilin tarihi değil, Türk milletinin direniş ruhunun, fedakârlığının ve bağımsızlık tutkusunun bir yansımasıdır.
Konuşmamda, 93 Harbi’nde (1877-1878) bölgede yaşanan mezalimden, Ardahan’ın yaklaşık kırk yıl süren esaretten sonra yeniden Türk yurdu oluşundan ve Kurtuluş Savaşı harekâtının 3-7 Ocak ve 7-11 Ocak 1919 tarihli Ardahan Kongreleriyle başladığından bahsettim. Ardahan, hiçbir zaman teslim olmayan, her zaman bağımsızlık için direnen bir serhat şehridir.

Kazım Karabekir’in “Boğazlar boğazımız, Kars-Ardahan bel kemiğimizdir” sözleriyle vurguladığı gibi, Ardahan Kafkaslara açılan kapımız, vatanımızın stratejik sınır noktasıdır. Ankara Tarih Fakültesinden bir profesör arkadaşımızın da dediği gibi: “Çanakkale’de ne yaşandıysa Kars ve Ardahan’da da aynısı yaşanmıştır.”
Ardahan Vakfı’nın Büyük Sorumluluğu
Bu geceyi sadece bir anma töreni olarak görmek büyük bir eksiklik olur. Ardahan Vakfı, düzenlediği bu etkinlikle tarihi sorumluluğunun farkında olduğunu ve geçmişi sadece hatırlamakla kalmayıp geleceğe de taşımak için çalıştığını bir kez daha kanıtladı.
Vakfın bu duyarlılığı, sadece Ardahanlılar için değil, tüm milletimiz için büyük bir değer taşıyor. Çünkü tarihin unutturulmasına izin vermemek, vatan bilincini nesilden nesile aktarmak ve bu ruhu diri tutmak hepimizin ortak görevi.
Ardahan’ın kurtuluşunun 104. yılını kutlarken, bu topraklar uğruna can veren tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Ardahan Vakfı’na ve emeği geçen herkese teşekkür ediyor, bu bilincin ve birlik ruhunun daim olmasını diliyorum.
Eğitimci yazar, şair Mujgan Eminoğlu