Türkiye Değişim Partisi (TDP) Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, Kastamonu’ya gelerek bir dizi etkinliğe katıldı.
Cezaevlerini de ziyaret ederek, genel af çağrısında bulunan Sarıgül, Kastamonu Cezaevi önünde bu taleplerini içeren bir açıklama yaptı.
Sarıgül “Nisan’dan bu yana af çağrısı yapıyorum. Haftalık basın toplantıları, sosyal medya hesaplarıyla bu talebi dile getiriyorum. Cezaevi önlerinde yaptığım basın açıklamalarıyla kamuoyunun dikkatini çekiyorum. Yaptığımız af çağrısının üç gerekçesi var: 1- Toplumsal barışa ihtiyacımız var. 2- Cezaevleri doldu, taştı. 3- Yargılamaların hakkaniyete uygun yapılmadığı konusunda şikâyetler var. Başlattığımız af kampanyasını kamuoyunun ve siyasilerin gündemine taşıdığımızı memnuniyetle görüyorum. Bu konu çok tartışılacak, çok çeşitli görüşler ortaya atılacak ama sonuçta TBMM’den çıkacaktır. Siyasi partileri, oy getirir ya da oy götürür, hesabı yapmadan, daha cesur hareket etmeye çağırıyorum. Af çıkarmanın, kimin işine yarayacağı hesabını asla yapmıyoruz. Af konusuna siyasi değil vicdani açıdan bakıyoruz. Babasına kavuşan bir yavrunun sevinci, evlat hasreti çeken bir ananın hayır duası bize yeter. AFFET TÜRKİYE!
Kastamonu cezaevi önünden bütün siyasi partilere çağrıda bulunuyorum: Gelin hep birlikte, bir af çıkaralım. adı da “Toplumsal Barış affı” olsun. Buradan Türkiye’min vicdanına sesleniyorum. “Affet Türkiye!” diyorum. Anaların hasretini dindirmek için affet… Çocukları sevindirmek için affet… Haksızlığa uğramışlar için affet…
KIBRIS BİZİM MİLLİ DAVAMIZDIR.
Sayın Cumhurbaşkanı, BM genel kurulunda Kıbrıs ve Yunanistan konusunda yaptığı konuşmayla Kıbrıs’ın milli davamız olduğunu bir kez daha ilan etmiş oldu. Bizim için Hakkâri neyse Kıbrıs odur, Edirne neyse Kıbrıs odur, Muğla neyse Kıbrıs odur. Avrupa, ABD ve Yunanistan Kıbrıs’taki iki halkı birleştirmek istiyor. 1974 Kıbrıs Barış harekâtı sayesinde adaya barış gelmiştir. Rumlar ve Türkler iç içe olursa orada yine kan dökülür. KKTC tanınmaması Rumlara ve Yunanistan’a adanın tek sahibi olma hayalleri kurduruyor. Bu da barışı ve çözümü engelliyor. Biz Kıbrıs Türk’ünün yanında olmaya devam edeceğiz. 1974 yılında onları nasıl koruduysak yine korumasını biliriz.
YUNANİSTAN’IN 500 YILLIK HAYALLERİ Yunanistan ile aramızdaki sorunların çözülmemesinin nedeni, Yunanistan’ın 500 yıllık hayalleridir. Yunanistan, Batı tarafından şımartılmaya ve Helenizm hayaliyle yaşamaya devam ettikçe bize olan düşmanca ve saldırgan tutumundan vazgeçmez. Yunanistan, bizim dengimiz değil ki düşmanımız olsun.
EKREM İMAMOĞLU DAVASI
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na açılan dava bir engelleme davasıdır. Ak Partinin kaybettikleri belediyelerin seçim sonuçlarını artık kabul etmesi, içine sindirmesi ve milli iradeye saygı göstermesi lazım. Belediye başkanlarının projelerini engellemek, onay vermemek, başkanları mahkeme kapılarına göndermekle hizmet engelleniyor. Demokrasi sandıktan çıkan sonucu kabul etmektir. Demokrasi tahammül ve uzlaşma demektir. Bırakın belediye başkanlarının karnesini seçmen versin. Biz işte tam bu nedenle tarafsız cumhurbaşkanı, güçlü meclis, bağımsız yargı istiyoruz.