Şimdi artık çalışmalarımızın karşılığını alma, Seferihisar’da hizmet hasadı zamanı diyorum.
Bu kelimeyi şu sıralar çok kullanmaya başladım. Bu söz aslında siyasette değişim ve dönüşüm, toplumların ve devletlerin dinamik yapısının bir yansımasıdır. Seçim boyu söylenen değişim rüzgarları artık dönüşüme girmeye başladığını görebiliyoruz. Türkiye’nin kaderini değiştirecek yepyeni bir yol haritası çizildi. Son yıllarda özellikle küreselleşme, teknolojik ilerlemeler ve eğitim düzeyindeki artış gibi faktörler siyasetin temel parametrelerini hızla değiştirmiştir. Bu değişimi, uluslararası ilişkilerden yerel yönetimlere kadar geniş bir yelpazede gözlemleyebiliyoruz.
Türkiye özelinde ise, 2023 yılında yaşanan siyasi hareketlilik, depremler, ve seçim süreçleri gibi olaylar siyasetin çehresini önemli ölçüde değiştirdi. Örneğin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim zaferi, muhalefet ittifakının dağılması ve Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) lider değişikliği gibi önemli gelişmeler, 2023 yılının dikkat çeken siyasi olaylar arasında yer aldı.
Bana göre, 2024 yılında Türkiye siyasetinin ana gündemi, 31 Mart’ta yapılan yerel seçimler oldu. Bu seçimler, siyasi partilerin performansını ve halkın tercihlerini daha net bir şekilde ortaya koydu ve Türkiye’nin siyasi geleceğine dair ipuçları verdiğine inanıyorum.
Gelelim yereldeki gündemlere; Bahar ayının gelmesiyle birlikte CHP’li kazanan belediyelere ilgi ziyaretleri sürerken, Seferihisar’da da yoğun ziyaretlerin devam ettiğini görüyoruz. Başkan Yetişkin, çalışmalarını ve ekip kadrolarını oluşturmaya devam ederken bir yandan da yarım kalan projeler alt yapılar konusunda teknik ekip kadrolar ile istişare yaptığını görüyoruz. Bir gazeteci ve vatandaş olarak ilçemizde bu yıldan itibaren somut olarak yapılan faaliyetlerin yapılacağına inancım tam.. Vatandaşlarımızın da bu konudaki sabrı ve hassasiyeti için teşekkür ediyorum. Öyle bir dönemden geçtik ki ülke olarak kısmen de olsa zor günleri geride bıraktık. Şimdi artık çalışmalarımızın karşılığını alma zamanı, Seferihisar’da hizmet hasadı zamanı diyorum. Ekonomik daralma yaşam kalitemize etken olsa da birlik beraberlik bünyesinde bunlarında üstesinden geleceğimizi düşünüyorum.
Seferihisar’da ikinci dönem nelerden başlandı diye kısaca başlıkta belirtirsek, şöyle özetleyebilirim..
Karakayalar parkı yapıldı
Karakayalar Pazaryeri ve Halk Market + Halk Kasap Haziran ayı ortasında açılıyor.
Akarca sahil şeridi yapımı başlandı.
Seferihisar manavlar sokağı düzenlemesi yapıldı.
Seferihisar’da alt yapısı biten mahalle ve sokakların parke kilit taşları yapımı devam ediyor.
Halk Ekmek uygulaması büyük ilgi görüyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi ile ortaklaşa yürütülen projelerin devamlılığı sürüyor.
Mahallelere atanan koordinatörlerin çalışma planlamaları başladı. Bunlardan bir tanesi Ürkmez sorumlusu ile birlikte sahil çevre düzenlemeleri yapıldı.
Ayrıca tarım için başlatılan sakız fidanları ve belediyenin sosyal yardımlaşma noktasında örnek bir belediye olacağımızın kanaatindeyim. Tabi burada belirtmek istediğim önemli bir husus daha var. Yalnızca Büyükşehir Belediyesi desteği ile değil, Hükümet desteğinin de alınabileceği, Ak Parti ilçe başkanı ile ortak iletilebilecek proje ve yatırımlar ilçenin kaderini değiştirecektir. Bundan sonraki adımlar Seferihisar’ın gelecek on yıllık planlamasını belirleyecek yatırımlar olacak. Çok hızlı göç almamız, yatırım ve planlamalar anlamında hızlı hareket etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Seferihisar’ı seven herkesin elini taşın altına koymasını istiyoruz. Burada biz basına da görev düşüyor. STK’lar tüm dernek ve üyelerinde ilçe nezdinde güzel projelere katkı koyması en büyük temennimiz. Bir birlik olursak daha çok güçlü oluruz.
Öğretmenlere yapılan şiddeti kınıyoruz!
Türkiye gündemini sarsan önemli bir gelişmeyle yazıma son vermek istiyorum. Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum sözü kulaklarımdan çıkmıyor. Baş Öğretmen, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ilke ve inkilapları doğrultusunda yetişen bir neslin son dönemlerde şaşkınlıkla ürperek izlediğimiz öğrenci öğretmen şiddeti ve vahşeti bizleri derinden üzdüğünü belirtmek isterim. Öğrencinin Suriyeli olması yada türk olması da değil, asıl mesele şiddete bu kadar meyilli bir toplum olmamız. Okuma kültürünü gün geçtikçe kaybettiğimiz şu günlerde öğretmenlerimize yapılan bu şiddeti kınıyor. Bilinçli bir toplumun yetişmesinde en büyük etkenin aileden ve yetiştirilme tarzına bağlıyorum. Vefat eden öğretmenlerimize Allahtan rahmet ailelerine sevenlerine sabırlar diliyorum.
Beğendim
Alkış
Sevdim
Beğenmedim
